Gözden kaçırmayın

İklim Kanunu'nun Gecikmesi Ekonomik Belirsizliği Artırıyor
Türkiye'de uzun süredir beklenen İklim Kanunu'nun Meclis'ten geçmemesi, tarım sektöründe önemli kayıplara yol açabileceği ve genel ekonomide belirsizliği artırabileceği uyarısı yapılıyor. Uzmanlar, kanunun bir an önce yasallaşmasının, hem sürdürülebilir tarım uygulamalarının teşvik edilmesi hem de uluslararası taahhütlerin yerine getirilmesi açısından kritik önem taşıdığını belirtiyor.
Tarım Sektöründe 30 Milyar Dolarlık Kayıp Riski
İklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik düzenlemeleri içeren İklim Kanunu'nun gecikmesi, özellikle kuraklık, sel ve aşırı sıcaklık gibi doğal afetlere karşı daha savunmasız hale gelen tarım sektörünü olumsuz etkileyecek. Uzmanların tahminlerine göre, kanunun bir an önce yürürlüğe konulmaması durumunda, tarım sektöründe 30 milyar dolara varan kayıplar yaşanabilir. Bu kayıpların, çiftçilerin gelir düzeyini düşürmesi, gıda fiyatlarının artması ve kırsal ekonomide istikrarsızlığa yol açması bekleniyor.
Önemli Not: Bu kayıp, sadece doğal afetlerin neden olduğu zararları değil, aynı zamanda sürdürülebilir tarım uygulamalarına yapılan yatırımların azalması ve rekabet gücünün düşmesi gibi faktörleri de içeriyor.
AB'ye Ödenecek Vergiler Ülkeyi Zorlayabilir
İklim Kanunu'nun bir diğer önemli etkisi ise AB ile olan ilişkilerde yaşanabilecek sorunlardır. Türkiye'nin AB'ye yönelik iklim taahhütlerini yerine getirememesi durumunda, AB tarafından uygulanacak ek vergiler ve cezalar ülkeyi ekonomik olarak zorlayabilir. Bu durum, ihracat gelirlerinin azalmasına ve ticari ilişkilerde gerginliğe yol açabilir.
- Karbon Vergisi: AB'nin karbon vergisi uygulaması, Türkiye'den yapılan ihracatın maliyetini artırabilir.
- Ticaret Engelleri: İklim taahhütlerinin yerine getirilmemesi, AB'nin Türkiye ile olan ticaretinde kısıtlamalar getirmesine neden olabilir.
- Uluslararası İtibar: Türkiye'nin iklim konusunda sorumluluklarını yerine getirememesi, uluslararası arenada itibar kaybına yol açabilir.
Kanun Ne Zaman Yasallaşmalı?
Uzmanlar, İklim Kanunu'nun en kısa sürede Meclis'ten geçirilmesinin ve hayata geçirilmesinin, Türkiye'nin ekonomik istikrarını korumak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için elzem olduğunu vurguluyorlar. Kanunun, hem tarım sektörünü destekleyecek hem de uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlayacak kapsamlı bir şekilde hazırlanması gerektiği belirtiliyor.
Öneriler: Kanun kapsamında, çiftçilere iklim dostu tarım tekniklerini benimsemeleri için teşvikler sağlanmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı desteklenmeli ve su kaynaklarının verimli kullanılması için yatırımlar yapılmalıdır.
Yorumlar
Yorum Yap